Yürüyüş Pratiği Dolki Min tarafından kaleme alınan, türler arası bir bilimkurgu deneyimi. Roman yalnızca bir uzaylının dünyada hayatta kalma hikâyesi değil; aynı zamanda toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve insan olma halinin bir performans olduğuna dair çarpıcı bir yorum.
Okura rahatsız edici bir şekilde yaklaşan bu anlatı, biçimsel olarak da sıradan bilimkurgu kalıplarının dışına çıkıyor. Mumu adında şekil değiştiren bir varlığın gözünden anlatılan hikâye, “insan gibi görünmek” ile “insan gibi davranmak” arasındaki farkı sorgularken, kimliğin ve cinsiyetin ne kadar oynanabilir yapılar olduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
👣 Mumu’nun Dünyaya Ayak Basışı
Mumu bir uzaylı, ancak bildiğimiz türden değil. Şekil değiştirebilen, insan bedenine girebilen ama aynı zamanda toplumsal davranış kalıplarını da öğrenmek zorunda olan bir varlık. Dolki Min’in anlatımıyla Mumu, bir maskeyi değil, bir role bürünüyor.
.
🗨️ “Mumu için beden, yalnızca bir kılık değil; bir davranış biçimi, bir strateji.”
Bu strateji, cinsiyet rollerini de kapsıyor. Mumu bazen kadın bedeninde, bazen erkek bedeninde ortaya çıkıyor. Ama her zaman aynı pozisyonda: Avcı.
🎯 Av ve Performans Arasındaki İnce Sınır
Mumu’nun avı yalnızca fiziksel değil. İnsanları baştan çıkarıyor, toplumsal normlara göre davranıyor, flört ediyor ve güven kazanıyor. Ardından yok ediyor—hem mecazi hem de fiziksel anlamda.
🔍 “Yürüyüş pratiğinde hep ben avcıydım. Rol ne olursa olsun, yön değişmedi.”
Bu yönüyle roman, yalnızca bir bilimkurgu hikâyesi olmaktan çıkıyor; kimliğin, cinsiyetin ve bedenin sosyal olarak nasıl üretildiğini sorgulayan bir metne dönüşüyor.
🌌 Türler Arası Gerilim ve Bilinçaltı
Roman bilimkurgu ile psikolojik gerilim öğelerini etkileyici biçimde harmanlıyor. Mumu’nun tekinsizliği, onun bir canavar olmasından değil, çok insansı olmasından kaynaklanıyor. Okur bu anlatı boyunca yalnızca bir yabancıyla değil, kendi toplumunun aynasıyla da karşılaşıyor.
📖 “Yürüyüş Pratiği” boyunca okur, yalnızca Mumu’nun değil, kendi toplumunun da maskelerini fark eder.

🖋️ Yazar Hakkında: Dolki Min
📌 Dolki Min, Güney Koreli bir yazar ve sanatçı. Kariyerine kısa öykülerle başlayan Min, edebiyat ile görsel sanatları birleştiren üretimleriyle tanınıyor.
Yürüyüş Pratiği, onun ilk uzun soluklu romanı ve uluslararası alanda ses getiren eseri. Toplumsal cinsiyet, yabancılaşma, bedenin sınırları gibi temaları queer kuram ve bilimkurgu üzerinden işler.
Eserlerinde hem Kore kültürel mirasından hem de küresel queer bilimkurgu geleneğinden izler bulmak mümkün.
Sizce bir varlığın “insan” sayılması için yalnızca fiziksel olarak insana benzemesi yeterli midir? Yoksa insanlığı, toplumsal rolleri öğrenmek mi tanımlar?
Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın 👇